Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

18 Eylül 2013 Çarşamba

Matmazel Geziyor - Milano

 



Vay arkadaş vay! Hayatta İtalyaları görüp kalbimin yarısını orada bırakmak da varmış! Ben bu yazıları yazarken yeni döndüğüm o sarışın yakışıklıların vatanını şimdiden özlediğimi fark ettim. Kardeşim, sokaktan geçen herkes mi bu kadar güzel, bu kadar yakışıklı olur? Abartıyorsun Matmazel diyenler elbette olacaktır fakat inanın söylediğim gibi. Herkes bir formuna düşkün bir güzelliğine düşkün ki sorma gitsin. Şehrin her bir yanında bisikletini alıp, pedala yüklenen fit İtalyanlar; yok efendim öbür yanında minnacık şortlarıyla sokakta koşan taş gibi İtalyan hatunları... Ben onu bunu bilmem, İtalya'da kalbimin yarısını bıraktım ya ben onu bilirim. Hazırsanız bol bol sarışın yakışıklıların, makarna ve pizzaların, Roma sütunlarının olduğu bir İtalya post dizisi başlıyooooorrr!!!





Gezimizin ilk durağı Milano. Burası tam bir sanat eseri. Kesinlikle görülmeye değer yerler arasında. Şehre girer girmez bizi dünyanın en lüks markalarının olduğu mağazalarıyla  Galleria Vittorio Emanuele II karşılıyor.







Burası bizim Kapalıçarşı misali mağazalar topluluğunu barındıran çok şık bir mekan.  Buradaki her mağazanın vitrinine itina ile yapışıp, hiçbirini alamayacağımızı anladığımızda (çünkü her şey çok pahalı ) ve yapının uğur getirdiği söylenen boğasına ayağımızı basarken bir fotoğraf çektirdiğimizde kendimizi Duoma meydanına atıyoruz. 







Meydanda dillere destan İtalya yarım adasının en büyük ikinci katedrali Duomo Katedrali bizleri bekliyor. Gerçekten muhteşem ötesi bir yapısı var. Gotik tarzda yapılmış 90 metre uzunluğunda ( cidden bak bak bitmiyor) Avrupa'nın en büyük 4. katedrali. En üst kısmında som altından bir heykel (Madonnia) bulunuyor ve heykel pek çok farklı şekilde ( söylentilere göre  helikopterle ) çok defa çalınmaya çalışılmış. Yine söylentilere göre zamanında bu katedralin tamamen bittiğinde sadece İtalya'nın değil tüm dünyanın malı olacağı söylendiğinden katedralin tepesindeki inşaat teorik olarak hiç bitmiyormuş. Biz gittiğimizde de gerçekten tepesinde inşaat çalışmaları sürüyordu.






Duoma katedralinden sonra bir şehri anlamak için yapılması gereken en önemli şeylerden birini yapıyoruz; ara sokaklarda kaybolmak. 







Zaten Milano öyle pek fazla tarihi esere sahip bir kent değil. Daha çok İtalya'nın modern yüzü olduğu için kendinizi, ya eşsiz ürünlerin görücüye çıktığı butiklerde kaybedersiniz ya da enfes sokak manzarasını izleyebileceğiz cafelerin kaldırım masalarında dinlenirken bulursunuz. 










Ne yedik ne içtik o kısıma gelecek olursak; kendimizi keyifli hissedip kaldırım kenarında biraz soluklanmaca yaptığımız cafelerde ünlü İtalyan kahveleri tattık (ki her biri birbirinden lezzetliydi) sonrasında ise sokaklarda dolaşırken meşhur İtalyan dondurması hüpletmeye verdik kendimizi.




Bana sorarsanız dondurmaları pek bizim gibi kesme maraş dondurma ile büyümüş bir nesil için biraz fazla yumuşaktı ama (soğuk tatlı kıvamında) yine de kesinlikle denemeye değerdi.




Mağaza mağaza dolaşıp paramızın yeteceği tek bir çanta bulamadığımız zamanlarda ise kendimizi '' Türk işi - hamur işidir '' diyerek sokaktaki pasta börekçilere vurduk, efkardan yedikçe yedik. Fakat bana göre bunlar biz Türkler için biraz fazla yağlı ve porsiyon olarak fazlaca büyüktü. Yine de bizleri karnımız tok, sırtımız pek gezdirmeye yetti de arttı bile :) 










Milanoya dair anılarım bunlar. Gidecek olup da tavsiye isteyenler var ise;

  1. Kesinlikle şehri bisikletle turlayın, verdiği keyif paha biçilemez ve şehri gezmenin en güzel ve eğlenceli yolu
  2. Yanınıza boooolllcccaaa para stoklayın ki gördükleriniz aklınız kalmasın, hemen alabileseniz :) Çünkü bir gördüğünüzü bir daha göremeyebiliyorsunuz, ya da alacağınız yere geri dönemeyebiliyorsunuz ona göre
  3. Stokladığınız paralara dikkat edin :) Benim başıma gelmedi fakat çalınma olayları çok oluyormuş, paranızı güvenli ve sürekli kontrol edebileceğiniz yerlerde taşımakta fayda var
  4. Ve son olarak zamanınızı keyifli ve verimli geçirmeye bakın, bol bol eğlenin, gülün ve fotoğraf çektirin. Kısacası anı yaşayın! Şimdilik sevgiler, bir sonraki postta görüşmek üzere :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için önemli, lütfen fikirlerinizi benimle paylaşın :)
Sorularınız için Instagram hesabım (matmazel_nikki) her zaman aktif!

Matmazelin Penceresi © 2014. Haklarım Var Tümü De Gizlidir | Destek-Blogger

Tasarım-Değmesin Yağlı Boya