Bugün moda aşkına Birleşik Krallık'tayız millet! İngiltere'nin güneyinde, Somerset'in kalbinde 1970 yılından bu yana gerçekleştirilen Dünya'nın en büyük müzik festivaline yolculuğa çıkıyoruz. Glastonbury Müzik Festivali'ne! Coachella misali gelmiş geçmiş en prestijli müzik festivallerinden kabul edilen Glastonbury geçtiğimiz gün misafirlerine eşsiz bir müzik ziyafeti sunarak, görkemli bir kapanışa imza attı.
80 ayrı sahnede 800 müzisyenle, Greenpeace ve Wateraid gibi büyük ve tanınan çevre koruma örgütleriyle birlikte ve onbinlerin katılımıyla bu sene 44.'sü gerçekleştirilen festivalin ise en az sahnedeki sanatçılar kadar ünlü konukları vardı. Bu ünlü konukların da katılımıyla iyice renklenen festival modası ise kesinlikle gözlenmeye değerdi. Şimdi hazırsanız hep birlikte bu yılın buram buram ''British'' kokan festival stiline bir göz atalım!
İngiltere demek sürekli kapalı bir gökyüzü, ha yağdı ha yağacak bir hava ve kırsal kesimlerde yağmur-çamur demektir. Özellikle de İngiltere'nin yağışlı havasından nasibini alan Glastonbury içinse kesinlikle ''Hunter'' demektir. Esasen Hunter sponsorluğunda düzenlenmesi gereken bu festivalin bu seneki moda parçalarını ise (Hunter'ların yanında) festival havasına uyumlu kot şortlar, bomber ceketler,leoplarlar, bol bol püsküller, spotif tulumlar ve şık pançolar oluşturdu.
Festival modasının ayaklı özeti olan Alexa Chung'ın stiline bir göz atmamız gerekirse; her boy ve modelde Hunter botları, çizgili pançosu ve pançonun üstüne giyilmiş leopar desenli mantosu, metalik gümüş renginde tulumu ile Glastonbury'de Alexa başlı başına bir moda ikonuydu!
Her şeyiyle tastamam olup, festival modasının olduğu gibi üzerine giyen Alexa Chung'ın yanından ayrılıp aralarında Stella McCartney, Sienna Miller ve Stark kızlarından Sophie Turner'ın da olduğu diğer ünlülerin stillerine de bir göz atalım.
Kadrajda Kezbanlar kraliçesi Rita Ora var. Alkolden kafayı bulup festivale Alibaba'nın çiftliğindeki inek olarak katılmaya karar vermiş anlaşılan. Monokram desenli tulumunu çıkardığında ise hemen üzerine garip desenli, kumaşının ne olduğu belirsiz, tuhaf bir 'catsuit' giyivermiş.
Catsuit'lerin bir diğer hayranı da tabii ki vekil Kezbanlar Kraliçesi seçilen resimdeki bu ablalar. Bu festival pek moda olan bu tuhaf giysiyi daha pek çok ünlünün üzerinde göreceğiz anlaşılan.
Lilah Parsons ise siyah deri ceketi, kısacık ve şık elbiseleri ile Glastonbury'nin rock-chic'lerindendi. Festival boyunca milyon fotoğraf paylaşarak canımızı sıksa da festivalde kesinlikle son derece hoş görünüyordu.
Minileri çekip festivale kendini atan bir diğer abla da Laura Whitmore. Uzun bacaklarına fazlaca güvenen sarışın sunucuya söylecek sözüm yok...
Bir başka Rock chic'e gelecek olursak Mary Charteris! -Rock chic mi? - Rock chick -Kendi çapında mı? -Kendi çapında...
Festivalin en 'kendi çapında olamayanı' ise kesinlikle Cressida Bonas idi. Prens Harry ile olaylı ayrılığından sonra basının üstüne daha çok gitmeye başladığı Cressida, festival boyunca kısacık şortlarından, bomber ceketlerinden ve güneş gözlüklerinden bir an olsun vazgeçmedi.
Lily Allen ise festivalde hem konuk hem de ev sahibiydi. Kırmızıymış da çok yıkanmaktan akıp pembe olmuş gibi duran saç rengiyle ve giymekten bıkmadığı kısa şortları, uzun kolyeleri ve rengarenk kombinleriyle boy gösterdi festivalde. Sahnede ise Vivienne Westwood tasarımı elbisesi ile pembe bir pamuk şeker görünümü aldı Lily.
Evet kızlar eğlencesi, müziği, ünlüsü, modası, yağmuru, çamuru ve dedikodu bol Glastonbury müzik festivali bundan ibaretti. Şimdilik Adios! Bir sonraki post'a kadar seksi kalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız benim için önemli, lütfen fikirlerinizi benimle paylaşın :)
Sorularınız için Instagram hesabım (matmazel_nikki) her zaman aktif!